Giriş
(6)

Evde Alman Çoban Köpeği Bakımı

isim olmaz
İşim gereği evden sabah 7'de çıkıp akşam 10-11 sularında dönüyorum ve ertesi gün istirahatli oluyorum. Haftasonu daha az olsa da haftaiçi iş tempom böyle. Alman çoban köpeği sahiplenmek istiyorum. Çalıştığım günler sizce evde tek kalabilir mi? Bilgi açısından 3+1 bir apartman dairesinde yalnız yaşıy
İşim gereği evden sabah 7'de çıkıp akşam 10-11 sularında dönüyorum ve ertesi gün istirahatli oluyorum. Haftasonu daha az olsa da haftaiçi iş tempom böyle. Alman çoban köpeği sahiplenmek istiyorum. Çalıştığım günler sizce evde tek kalabilir mi? Bilgi açısından 3+1 bir apartman dairesinde yalnız yaşıyorum ve bir sitede oturduğumdan bahçesi mevcut. Gezebileceği bir parkur var yani. Görüşlerinizi merak ediyorum.
0
isim olmaz
(20.08.16)
Hayvanın boku püsürü var akşama kadar seni mi bekleyecek çişini yapmak için. Sokağa çıkması lazım. Zor yani.
0
angelus
(20.08.16)
angelus +1, ek olarak; bebeklik ve ilk gençlik evresini sağlıklı atlatamaz, iyi eğitim veremezsiniz bahsettiğiniz tempoyla. hem alfa siz olmazsınız, hem çocuk agresyon yapar. yalnız kalmayı da pek sevmez köpekler, üzülürler. çocuğa yazık olur özetle, yapmayın etmeyin.
0
evde liyakat kalmamis
(20.08.16)
Akıl almak maksadıyla soruyorum zaten. Büyük şehirlerde 10-12 saat çalışanlar bunu nasıl yapıyor merak ediyorum angelus.

Yavru sahiplenmeyecektim, o zaten imkansız dediğiniz gibi evde liyakat kalmamis.
0
🌸isim olmaz
(20.08.16)
Bizim evde çoban köpeği boyutlarında bir köpeğimiz var. Olmuyor usta. Eşimde ben de çalışan insanlarız, İzmir'deyiz. Olmuyor... Hayvan gezmek, enerji atmak istiyor. Haftada bir gün imkanımız oluyor. Onun dışında sabah 25 akşam 25 dakika geziyor. Bir daha aklım olsa eve köpek alıp hayvanın dünyasını yıkmam. Net.
0
teknikekip
(20.08.16)
Alman Çobanı uygun değil. Hem tüylü bir hayvan hem de çalışan bir köpek, enerji seviyesi de yüksek olacak. Şu şartlarda olan bir insan her yavru ve genç köpeği silmeli öncelikle.

Benim tavsiyem 5 yaşından büyük olmak şartıyla;

American Bulldog
English Bulldog
American Staffordshire Terrier
American Pitbull Terrier
Boxer

gibi bully köpek olur. American Staffordshire Terrier diğerlerine nazaran daha hareketli olabilir. Benimki yavruluğundan itibaren ufak ufak alıştığından (geceleri yalnız kaldı sonra bir kaç saatle başladı ve gittikçe arttı) şuan evde salınık olarak 10 saate yakın kalıyor. Daha fazlasını hiç denemedim. Tuvalet tavsiye edilen 2 ideal olan 3 iken yetişkin bir köpek kendini zorlarsa 24 saat bile tutar. Tabi her zaman köpeğin ishal olma, kusma gibi durumları mevcut. Eve geldiğinizde hoş olmayan sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Benim canavar zeytinyağı şişesini yere döküp bol miktarda içmişti. İlk gün tüm yerden zeytinyağı sildim, ikinci günse kusmuk ve dışkı sildim eve gelince.

Tabi her köpeğin kişiliği ayrı gidip 5 yaşında American Bulldog alıp "yerinde durmuyor bu yahu!" da diyebilirsiniz.

Enerji atma konusunda ise sabah 10 dakika (tuvalet) akşam evde yarım saat oyun (oyun dediğim de ben koltuğa oturup top atıyorum o gidip getiriyor, kapıya puf ve engel koyup parkur yaptırıyorum erken yorulsun diye) 10 dakika halata zıplamaca yaptırıyorum. Akşam 15-20 dakika yürütüp buradaki bir parka getiriyorum, köpek oynama alanı var. Benimki biraz mal olduğundan arkasından istekli bir sesle "koş hadi!" deyince deli gibi koşuyor :) Hele başka köpek de varsa boğuşup koşturmaktan yarım saate adım atacak hali kalmıyor. Oturduğun yerde böyle imkan varsa değerlendirebilirsin.
0
once
(20.08.16)
Tüy meselesinden haberim var, o problemi görmezden gelebileceğimi düşünüyorum. Halıları kaldıracağım misal. Hafta içi bir hafta 3, bir hafta 2 gün tempo bu olacak. Başka bir cins düşünmüyorum. Apartman görevlimizle konuşmaya karar verdim. Haftasonu bir gün işe gitsem 3-4 saatte dönüyorum zira. Bakalım artık, ne cevap alacağım :) sağ olun once.
0
🌸isim olmaz
(20.08.16)
(3)

sağlık raporu-avcılar devlet hastanesi ilgisizliği

varud
merhabalar.kız arkadaşımın aritmi rahatsızlığı var ve bugun nüksetti, bu yüzden vize sınavını kaçırdı.apar topar avcılar devlet hastanesine acile gittik.kan tahlili falan yapıldı.lakin sonuçlar çıktığında görevli hekim başından savarcasına kağıda göz ucuyla bakıp bir ara kardiyolojiye görün dedi.fak
merhabalar.kız arkadaşımın aritmi rahatsızlığı var ve bugun nüksetti, bu yüzden vize sınavını kaçırdı.apar topar avcılar devlet hastanesine acile gittik.kan tahlili falan yapıldı.lakin sonuçlar çıktığında görevli hekim başından savarcasına kağıda göz ucuyla bakıp bir ara kardiyolojiye görün dedi.fakat bugun kardiyolojideki tek doktor da izinliydi.rapor almamız gerektiğini söylediğimizde de rapor mapor yok deyip tekrar başından savdı.şimdi yarın kardiyoloji doktoru döndüğünde bugunun muayene tahlil kayıtlarını gösterip rapor alabilir miyiz? acildeki doktorun tavırları ne kadar doğru? kendisini nereye şikayet edebiliriz ? kız arkadaşım şuan çalıştığı sınavın dersinden bir doktorun saçma sapan tavırları ve egosu yüzünden kalmak üzere.bunun bir çözümü yok mudur ?
0
varud
(06.04.16)
geriye dönük rapor almak çooookkk zor bir şeydir.
0
isim olmaz
(07.04.16)
geriye dönük rapor alamaz.

doktoru sabim'e sikayet edersin ancak tahlilleri yapılmış, tedavi gerektirecek bir durum olmamış, gereken onerilerde bulunulmuş. sikayet etsen de hiçbir sonuç çıkmaz.
0
montauq
(07.04.16)
kendisini sabim'e şikayet edersin ancak ilgili doktor tahlil sonuçlarına göre aciliyet gerektiren bir durum görmemiştir diyerek kapatırlar. şikayet işini geç yani boşuna uğraşırsın, sinir olduğunla kalırsın. acildeki doktorun tavrının doğruluğunu bilemem ancak kan tahlillerinde bir şey çıkmadıysa onların da yapacak bir şeyi olmuyor işte. malesef sağlık sistemimiz böyle.

aile hekimine gitsin alsın o verecektir.
0
etsiz cig kofte olmaz
(07.04.16)
(2)

Ankara kızılayda günlük kiralik ev arıyorum.

hasanemrex
Arkadaşlar haftasonu için ankara kızılay'da kız arkadaşımla kalacağım günlük kiralik ev arıyorum normalde her zaman anemon hotel'de kalıyorduk ama bu kez bi arkarkadaş daha olduğu için 3 kişi kalacağız bu yüzden ev daha iyi olur diye düşündüm hem lokasyon açısından hemde güvenilirlik bakımından tavs
Arkadaşlar haftasonu için ankara kızılay'da kız arkadaşımla kalacağım günlük kiralik ev arıyorum normalde her zaman anemon hotel'de kalıyorduk ama bu kez bi arkarkadaş daha olduğu için 3 kişi kalacağız bu yüzden ev daha iyi olur diye düşündüm hem lokasyon açısından hemde güvenilirlik bakımından tavsiye edebileceğiniz yerler var mı. Sahibinden de birçok ilan var ama ben güven konusunda emin olamadım sizin tecrübelerinizden yararlanmak istedim teşekkürler
0
hasanemrex
(05.04.16)
3 kuruş fazla olsun, iyi bir otel olsun.

www.hurriyet.com.tr
0
isim olmaz
(05.04.16)
sağlık 1 sokakta abdi ipekçi parkının dibinde, parka giderken sağda yeni bi bina var. altında da emlakçı var. yandex'te olsa koyardım fotosunu. oraya git. emlakçı veriyor kiraya. yeni bina olduğundan çok iyi içi. güvenlikten kastın ne bilmiyorum kamera falan yoktu evde.
0
cekilmis gayfe
(05.04.16)
(44)

Bireysel silahlanma hakkında ne düşünüyorsunuz?

genc irisi
Ülkenin son zamanda ki durumu belli. kimseye güvenmemeye başladım artık. adalete zaten güvenim yok. dün adanada iki kişi öldürüldü mesela boştan yere. maganda kesim zaten ruhsatsız felan bi şekilde bunu ediniyor. ben yasal yollardan eğitimini de alarak bir silah edinmek istiyorum(ilerde hemen şimdi
Ülkenin son zamanda ki durumu belli. kimseye güvenmemeye başladım artık. adalete zaten güvenim yok. dün adanada iki kişi öldürüldü mesela boştan yere. maganda kesim zaten ruhsatsız felan bi şekilde bunu ediniyor. ben yasal yollardan eğitimini de alarak bir silah edinmek istiyorum(ilerde hemen şimdi değil) sizin bu konuya bakış açınız nedir acaba?
0
genc irisi
(05.04.16)
silahlanmaya karşı değilim ancak şöyle bir durum var silahı alıp evde kasada kilit altında tutacaksan o iş olmaz. belinde taşıman lazım ki amacına uygun olsun. ama belde taşıyınca da sen silahı çekersen karşıdaki seni vurur. garip gurup işler
0
ayiadam
(05.04.16)
bireysel silahlanma hiçbir şeyi düzeltmeyeceği gibi, daha da boka götürür, ölümler ve sorunlar daha da artar.
0
loveinaflipbook
(05.04.16)
belimde taşımayacağım ancak gene de bulunmus istiyorum. dışarda zaten kavga eden bi insan değilim. ama herifler oturdugun eve gelip vurabiliyor seni. böyle de değişik bi memlekette yaşıyoruz
0
🌸genc irisi
(05.04.16)
zorunlu hal ve bazı mesleki durumlar haricinde pek olumlu bakmiyorum.
düşmanın olmasa bile riski var.
0
1adam
(05.04.16)
"silahlanmak" kısaca gidip bir yerden silah almak değildir. en geniş anlamıyla silah "bulundurmayı" bilmek lazım.

örnek olarak, gidip bir tabanca al, kenarda dursun diye birşey yok. onun haftalık, aylık, yıllık bakımlarını yapman, parçalarına ayırıp yağlaman gerekiyor. bunları biliyor musun? bunları yaparken kaza çıkmayacağına garanti verebiliyor musun?

onun dışında silahı tutmak, ateşlemek kısaca kullanma kısmı da var. silahın emniyet ayarlarını, mermiyi namluya sürmeyi, geri çıkarmayı, silahın ağırlığını ve en önemlisi geri tepmesini nasıl yöneteceğin çok önemli. nişan almak, birden fazla atış yapmanın gerektirdiği duruma girmek ve en önemlisi karşı tarafta da silah varsa bir çatışmaya girmek çok zor şeyler. bunlara alışkın değilsen sırf mermi sesinden ve geri tepmeden korkup silahı bi tarafa atıp kaçarsın. kaçarken de arkadaki seni vurur, öyle kalırsın.

bütün bunlar teferruat değil aksine aldığın silahın beraberinde getirdiği sorumluluk ve durumlar. bunların bilincinde olmak lazım. ortam kötü olmasına rağmen bireysel silahlanmayı desteklemiyorum.
0
eindaclub
(05.04.16)
2 adet tabancam 2 adet tüfeğim var. Şimdi öncelikle silahların hem kendisi, hem resmi işlemleri belirli miktarda para gerektiriyor, bu para yılda 2-3 bin lirayı bulabiliyor. Bir de en başta harcadığın para var tabi, ortalama bir tabanca resmi işlemleriyle beraber 4-5 bin tutuyor, seviyeyi yükseltirsen bu 15-20 binleri de bulur.

Bir de alıp kullanması var, eğer şehirde yaşıyorsan poligonlara gitmen gerek. Fiyatlar ortalama kendi mermini kullanacaksan atış başı 1 lira, onların mermisi ise 3 lira falan oluyor. (Yasal yollardan mermi satın alma sınırı yılda 200 mermi) Yani silah sahibi olacaksan kısa vadede en az 5-6 bin lirayı gözden çıkarman, kullanacaksan da yılda 2-3 bin lirayı gözden çıkarman gerek.

Yanımda taşımıyorum çünkü hafif sinirli bir adamım, tartışma içerisinde kalırsam kullanmaktan çekinmem diye tahmin ediyorum. Hiç bir tartışma da ne uğruna olursa olsun hapiste yıllarca yatmaya değmez.

Bunun yanında silah sahibi isen, sokağında veya civarında faili meçhul silahla yaralanma vs. olursa senin silahın da incelenmeye alınır, uğraşırsın.

Alıp evde bulundurmak en ideali. Dışarıda kulağını her şeye tıka tartışmaya girme, evine kadar gelen tehlike zaten gözünü karartmıştır o silah en son dayanağın olsun.
0
once
(05.04.16)
@eindaclub silah aldıktan sonraki gereklilikleri ve bakım yapılması yağlanması gibi şeyleri biliyorum. elime ilk kez silah almış olmayacağım. atış deneyimim var. bi çok kez de ava gittim. derdim çatışmaya girip karşılık saydırmak değil öyle bir durumda tabiki herkes gibi bende panik olurum.
@once maliyetleri az çok biliyorum. mermi işini de muhtar dayıdan çözerim büyük ihtimal.(ki zaten hemen alamam para işini çözmem vakit alır) şimdilik bende bu fikri kafamda oturtmaya çalışıyorum. alırsam üzerimde taşımak gibi bir düşüncem yok. son çare olarak kalmasını istiyorum.
0
🌸genc irisi
(05.04.16)
@Sour hocam neden bu kadar karşısınız peki ?
0
🌸genc irisi
(05.04.16)
silah başa beladır. normalde 1 2 tartaklanmayla atlatılabilecek bir olay yüzünden hayatınız kayabilir; gerekmediği halde öldürebilir ya da ölebilirsiniz. sizde silah olduğunu gören kişi kendi silahını çekebilir, işler sarpa sarabilir. şahit olduğum örnekleri var.
0
zgrydn
(05.04.16)
Ben de karsiyim. Silahla yasayan silahla olur.
0
joy luck club
(05.04.16)
bireysel silahlanma her şeyi boka götürseydi dünyada adam başına en çok silah düşen ülke olan isviçre suç batağı yarrak gibi bir ülke olurdu.(%25 bireysel silahlanma oranı, her evde bulunan kişinin üzerine zimmetli devlet silahını saymadan bu rakam, 2011 de bireysel silahlanma yasalarını sıkılaştıralım mı diye sormuşlar referandumda ve direk hayır çıkmış)
yani sorun bireysel silahlanmada değil. bu eğitim sistemi, boktan adalet sistemi ve ayrıştırmaya dayalı devlet politikası ile suç patlaması yaşanması normal, şu an için silahım yok, edinmeyi düşünüyorum.
zaten kötüler silahlı.
0
kyha
(05.04.16)
bu konu hakkında ben de uzun zamandır düşünüyordum.

bir defa taşıyan kişi çok iradeli olmalı. malın biri yüzünden elimi kana bularım diye vazgeçmişliğim var.

savunma sporlarına yönelmeye karar verdim.
0
isim olmaz
(05.04.16)
10-12 yıl önce bir oyuncu yazlık komşusu çok ses yapıyor diye korkutmak amaçlı kuru sıkı silahıyla komşuyu ziyarete gitti, komşuda gerçek silah varmış oyuncuyu öldüğrdü. sen tehlika anında korkutmak için çıkartırsın silahı, adam hızlı davranır gidersin b*k yoluna veya adamda silah geçek o an korku, adrenalin vurursun adamı al başına belayı yine gidersin b*k yoluna.
sadece bu bile benim evime sılah almamam için yeterli. birde belinde silah olan adamın gereksiz bir özgüveni oluyor. ben belinde sılahla gezen ama manganda olmayan bir kişi daha görmedim.
0
kuzey li
(05.04.16)
Ben de senin gibi dusunuyorum mutlaka alinmasi lazim ama arkadaslar bahsetmis bakim yillik masraf vs ayrica soyle durumlar da var tatile cikacaksin mesela silahi evde birakamassin onu da yaninda goturmen gerekiyor bunun icinde valilige gidip izin alman gerekiyor bir suru sacma proseduru var. Bunlari gectim silah aldin ve birini vurdun en fazla 24 saate tutuklanirsin balistik mi diyorlar tam bilmiyorum ama direk senin vurdugun belli.

Bence bunlarla ugrasmak yerine sadece evde tutacaksan ruhsatsiz temiz bir silah bulup almayi tercih edebilirsin.
0
bapyemir
(05.04.16)
8 milyonluk isvicre ornegi cok boktan olmus. evinde silah olan adamlarin ortalama gelir duzeyleri, egitim duzeyleri ne ola bakildi mi? isvicre'de "suc dusuk demek ki bireysel silahlanma iyidir" demek icin once birkac leylegi **mek gerekir.

bireysel silahlanmanin atayurdu abd'dir. evinde silah olan guruhun gelir ve egitim dagilimlari da ayni turkiye gibi her uctan adam barindirir. bu yuzden cok daha iyi bir orneklemdir. bir abd istatistiklerine bakip suc hakkinda konusun.
0
507
(05.04.16)
@kyha+1

Destekliyorum. Uyuşturucu ve silah gibi şeyleri toptan yasaklarsanız bu sadece teoride olur. İşin kaçakcılarını zengin edersiniz. Kötü insan bu silahları bulabilecek ben ne yapacağım peki? Evime gelen insana ne yapayım boksa gidiyorum ama ne işe yarayacak o sırada? Polisi mi bekleyeceğim? Etraftakiler mi yardım edecek? Yanına koruma verilen kadınlar öldürülüyor eski kocası silah bulmuş ya da bıçaklamış eee kadın da beklesin ölümü artık.

İnanılmaz rahat ve iradeli insanım. Bu olay çıksın yarın gidip alır evde tutarım muhtemelen.
0
jazzabel
(05.04.16)
Bireysel silahlanma karşıtı insanlar Brezilya örneğine baksın, yasal yollarla silah sahibi olmak neredeyse imkansız. Suç oranı da zirvelerde.

Silah illegal bir şey olursa, sadece illegal insanlar silahlanır.
0
once
(05.04.16)
şuan için en aklıma yatan ve benim gibi düşünen @kyha. derdim belime takıp gezmek değil yanımda gezdirmiyecem zaten. ama yarın bi gün erkek halimle tecavüze uğramayacağımın garantisi yok yada dinciler tarafından yakılmayacağımında hiç bir garantisi yok. benim derdim bu sadece
0
🌸genc irisi
(05.04.16)
@507 türkiyenin bireysel silahlanma harici küçük amerika olduğu malum, ve ayıların silahı var(arm bears) herkese verilsin (bear arms) rahat edelim.

arada örneğin isveçte de tam otomatik silahlar dahil olmak üzere ruhsatla edinilebiliyor ve gene suç oranları malum.

yani sorun burada bireysel silahlanma değil, suç oranlarına bir ülkenin eğitim düzeyinin, ekonomik yapısının etkisi çok daha fazla, brezilya örneği var kapı gibi.

evet bireysel silahlanma sorunu çözmez ama son tahlilde en azından evde bir silah bulundurmakta fayda var.

belimize takıp gezmenin alemi yok, ancak bir gün elinde silahla kapıma biri dayandığında adamın insafına ve polisin keyfine kalmamalı güvenliğim.
0
kyha
(05.04.16)
kılıçla yaşayan kılıçla ölür.
ha bi de:
www.imdb.com
0
kargn
(05.04.16)
@kyha, bir gün elinde silahla kapına biri dayanması durumu hiç olmasa daha hoş olmaz mı? illa kapına birinin silahla dayanması sana normal geliyor da, senin silahın olmamasına mı hayıflanıyorsun?

zaten bu mantık bok yolu mantığı. sizin gibiler için etrafı barikatla çevrili bir bölge kurulsun madem ülkede, "silah kullanacaksan ya da bulunduracaksan bu bölgede yaşayacaksın kardeş, macburi" desinler. o zaman olur. ama benim mantığıma göre hiç silah olmasın, anlatabiliyor muyum?
0
loveinaflipbook
(05.04.16)
osman abimizin güzel bir videosu var konu ile ilgili.
www.youtube.com
0
etsiz cig kofte olmaz
(05.04.16)
@loveinaflipbook: Elinde silahla kapıya dayanacak seviyede kişi zaten silahı yasal olmayan yollarla alıyor. Bu ülkede karadeniz bölgesinde bin liraya, güney doğudada 500 liraya AK-47 alınıyor yasal olmayan yollarla, önce bunu hallet sonra senin dediğine geliriz. Silahı yasaklamak o adamı silahsız bırakmaz, karşısındakini savunmasız bırakır. Silah yasaklanınca benzeyeceğimiz ülke Finlandiya değil Brezilya olur.
0
once
(05.04.16)
@once, öyle heriflere bulaştıysa birisi, ya polise haber verir, ya koruma tutar, ya da "diğer" şıkkında, ölmesinin de bu dünya için pek bir kayıp olacağını sanmıyorum. başka türlü o adamlar niye peşine düşsünler ellerinde silahla taa kapısına dayansınlar??

benim anlatmaya çalıştığımı anlamamaktaki ısrarınızı da takdir ediyorum doğrusu. ingilizce bilenler için gelsin madem:
www.youtube.com
0
loveinaflipbook
(05.04.16)
Yahu sen İsviçre'de mi yaşıyorsun? Yan baktı diye birbirini doğruyor millet, daha dün otopark kavgasına karı-koca öldürüldü. Öyle herifler dediğin kişiler senin komşun, mahallede yürüyen adam, esnaf. Filmlerdeki gibi takım elbiseyle güneş gözlüğüyle takılan 190 boyundaki eski KGB ajanları değil.

Polis zahmet ederse 20 dakikadan önce gelmez olay yerine.

Koruma tutmak da nasıl bir hayal dünyasında yaşadığını iyice perçinliyor, hadi iyi günler toz pembe dünyanda mutluluklar.

Bir gün şu hayalperestler çoğunluk olup psikopatlaşmış bir toplumun ortasında bizi savunmasız bırakmaz umarım.

www.youtube.com bu da İngilizce bilenlere gelsin :)
0
once
(05.04.16)
Bence şart. İş adım adım suriye'ye doğru gidiyor. Alın, elinizin altında bulunsun. Çok zor şartlara gelirse kullanırsınız.
Ben görev harici taşımaya karşıyım. Bazen insan belindekine güvenip, gereksiz kabadayılık yapabilir. Sinirle çekip birini vurabilir...
0
kartallar yuksek ucar
(05.04.16)
@loveinaflipbook

cloud cuckoo land'te yaşamıyoruz, carebearların kolkola girip dans ettiği bir yer değil burası, çomaristanda yaşıyoruz ve o "adam"lara bulaşmasan bile onlar bir şekilde hayatın herhangi bir anında sana bulaşabilir, polise gitmek bir noktada şaka gibi bile olabiliyor, polis zaten o "adam"ların adamı bile çıkabilir.

www.hurriyet.com.tr

can alıcı kısmıdır

" "İmdat bizi öldürüyorlar" çığlığı attıkça, kahkaha atıp "Biz Allahız, kimse dokunamaz" diyorlardı. O kadar bağırmıştık ki, nasılsa birileri duyup polisi aramıştır, diye umutlanıyorduk. Fakat ne gelen vardı ne de giden. 17 saat boyunca kimse yardımımıza gelmeyince "Adamlar haklı, gerçekten bunlara kimse dokunamıyor herhalde" diye düşünmeye başladık. Bugün bile aklım ermiyor: O çığlıkları bir Allah’ın kulu duymadı mı? Kırık kapıdan hiç mi ses çıkmadı dışarı? Duyup, polisi aramayanları affedemiyorum. "

yani bu ülkenin gerçeği bu.
0
kyha
(05.04.16)
Sırf tartıştığı için karı kocayı evlerinin önünde acimadan öldüren adamların ülkesinde bireysel silahlanmaya Hayır diyemiyorum.

Fakat silah aslinda düşündüğünüz gibi bir onlem ya da tedbir degildir, evde tozlanmaya bırakılsa bile. Adanada ölen çiftin silahı olsaydı ölmezdi diyebiliyor muyuz mesela? Diyemeyiz çünkü evde silah olması onu kullanacak karakter sahibi olmayı sağlamaz. Yani silah kullanmak düzgün, sakin yapılı, hayatı seven ve kaybedecek şeyleri olan insanların yapabileceği bir sey degil. O çiftin silahı olsaydı bile kullanamazlardı muhtemelen. Duzgun, namuslu insanların aklina gelmez tehdit karisinda silaha sarilmak.
0
sansli pipi
(05.04.16)
devlet olsam yasaklardim. edinenin de umugunu sikardim. kanun koymayi bilen uygulamayi da bilmeli utopyasiyla tabi.

gunumuz turkiye'sinde edineni anlamakla beraber genel olarak egitimli okumus yazmis insanlardan beklemeyecegiim bir hareket. bir tur onyargi sanirim. egitimli insanlar minik polat alemdarlar, ogun samastlar, sedatlar gibi silahla gezmez, evinde de bulundurmaz beylik tabancasi vs degilse diye dusunuyorum. koylulerde olur silah. biraz geleneksel bir egilimdir onlarinki de. Silahi oldugunu bildigim adamlarin istisnasiz hepsi ve/veya ariza, ego problemli, asagilik kompleksli, ruh hastasi.

size gelelim, belinde gezdirmeyeceksin, evde tutacaksin. onun yerine sok cihazi al, karete kursuna git, celik kapi taktir, pencereye demir taktir, baska semte tasin vs vs. bugunun yarini var, cocugun olur, bulur silahi bir gun, kardesini yanlislikla vurur oldurur. yani bunlar yasanmis seyler.

bir de somut olarak olay ani dusun. evde uyuyorsun, hirsiz girdi, uyandin. kafanda canlandir iste gerisini. her turevi ama. yani pratikte kafanda dusundugun gibi gelisir mi olay acaba? nasil olur? ihtimaller ihtimaller...
0
jimicik
(05.04.16)
"ülkeye barış getirmeye geldik" diyorlar ya hani savaşlarda ülkeye çıkartma yapınca. aha o mantık sizinkisi. "barış için bombalamak, bekaret için s*kişmeye benzer" diye bir laf var, duymadıysanız bu vesile ile duymuş olun.

brezilya'da olsak o adamların silahla kapına gelmesini anlarım. burda ne yapacaksın da öyle bişey olacak, taa kapına kadar gelecekler ellerinde silahlar? ya ünlü, zengin birisindir (git koruma tut, ki zaten vardır), önemli şahsiyetsindir, bürokratsındır (o zaman polis sıkıysa gelmesin, ki zaten etrafında, yakınında hep olur), ya da mafya babası falansındır (o zaman da bi zahmet öl kardeşim).

çatapat da değil bu yani, her cinnet geçiren, arkadaşını kurşuna dizen kaçak yollardan almış elinde hazırda bulunduruyor olsun. onların da bir kısmı bireysel silahlanma ayağına alıyorlar o silahları.

ne kadar çok silah olursa o kadar huzurlu bir ortam olur sanıyorsunuz ya, umarım yaşayarak görmeyiz sağlamasını...
0
loveinaflipbook
(05.04.16)
www.haberturk.com

habergazetesi.com.tr

www.olay.com.tr

www.konyahaberler.com

tr.euronews.com

www.haber7.com

Google araması ilk 2 sayfanın sonuçları bunlar, hiç de dediğin gibi kişiler de değiller? Millete laftan anlamaz diyorsun ama laftan asıl anlamayan sensin. O silah bu gibi bir durumda benim hayatta kalma şansımı %1 dahi arttıracaksa, o silahı bulundururum ben. Sen silahı yasaklarsan haberlerdeki adamlar gider çok daha ucuza ruhsatsız silah alır. (Ki zaten çoğu da öyle yapıyor, benim silahımı yasal alırsan belgelerle 5 bin lirayı geçiyor, ruhsatsızı bin liraya rahat bulunuyor) Bense silahımı iade eder, ruhsatsızını da almam başıma iş gelmesin diye. Olan bana olur.
0
once
(05.04.16)
@loveinaflipbook

Krds sen bayaa sacmaliyosun bu arada, haberin olsun. Burasi Türkiye. Bu memlekette evinin silahla basilmasi, gerzek ve ego manyagu bir komsuna gidip kibarca " biraz sessiz olur musunuz cocuk uyuyor, hasta var" demene bakar. Yok mafya yok burokrat... ya sokakta yururken ne baktin lan bana oyle uzun uzun diye evine kadar belinde silahli biri tarafından takip edilen arkadasim var benim.
0
sansli pipi
(05.04.16)
@once,
1. ve 3. linkte bahsi geçen şahısların silahları olsaydı kurtulabilirler miydi dersin?
2. ile son link zaten aynı haber, onda da okumuş olsaydın "Yolaçan'ın silahını temizlerken ateş alması sonucu hayatını kaybettiği ihtimali üzerinde duruluyor." cümlesini görürdün :)
4. link hadi senin teorinle örtüşen tek link diyeyim
5. link de politik gibi duruyor, zaten silahı olsa da bir işe yaramazdı bence direkt.

ayrıca bu bahsedilen sorunların çoğu güvenlik sisteminin yetersizliği ile ilgili esasen. siz niye kök sebep çözümünü savunmayıp herkes kendi polisi olsun diye ısrar ediyorsunuz? o polisler niye var? o polisler görevini yapmak için ordalar. yapmıyorsa görevini, o zaman devlet bireysel silahlandırma çalışmaları yerine polis teşkilatına çeki düzen verecek. bu kadar basit. o zaman hepimiz etler güzel çıkmıyor diye kendi çiftliğimizi kurup kendi danalarımızı da yetiştirelim, gdo var diye tarla da sürelim, evler bok gibi, deniz kumu kullanıyorlar diye kendi evimizi kendimiz yapalım. devlet niye var o zaman? herkes gitsin kendi ülkesini kursun!

@sansli pipi, benim de istiklal ortasında kol kadar sustalı ile kovalanan arkadaşım var. devriye atan polis arabası görüp yanlarına gidip "beni bıçakla kovalıyorlar, meydana kadar bırakır mısınız lütfen?" dediğinde "taksi miyiz ulan biz?!" diye bir tepki alıyorsa bunun çözümü bir silah da onun alması değil, o polisin adam olup işini yapmasıdır.

umarım benim anlatmaya çalıştığım şeyleri anlayabilenler de vardır arada.
0
loveinaflipbook
(05.04.16)
"ayrıca bu bahsedilen sorunların çoğu güvenlik sisteminin yetersizliği ile ilgili esasen. siz niye kök sebep çözümünü savunmayıp herkes kendi polisi olsun diye ısrar ediyorsunuz? o polisler niye var? o polisler görevini yapmak için ordalar. yapmıyorsa görevini, o zaman devlet bireysel silahlandırma çalışmaları yerine polis teşkilatına çeki düzen verecek. "

En başta mafya veya bürokratsan ölürsünden şuraya gelmen güzel. Bu sorunlar olmasa zaten silahlanmaya gerek kalmaz. Ama yine hayalperestliğine değineceğim kusura bakma; burası ortadoğu ülkesi. Şu sorunlar hallolmadan düzgün vatandaşların silahsızlanması sağlarsan, onları magandalara yem edersin.

Neden sırf işine gelen kısma yorum yapıyorsun? Sİlah kaçakçılığı dünyadaki en büyük pazarlardan biri, arkasında da devletlerden daha büyük güçler var. Sen bana şunu söyle, yukarıdakiler sağlanmadan sen beni, şuanki silahıma bin lira vererek ulaşabilecek adamlardan nasıl koruyacaksın? Şuanki toplumda kimseyle tartışmaman için ya evden çıkmaman, çıksan da kimseyle sosyalleşmemen gerek. Yukarıdaki bir yazarın dediği gibi, komşuya sessiz ol demek bile cinayet sebebi oluyor bazen. Haberler verirken "bu insanlar silahı olsaydı yaşardı" demedim, senin dediğin gibi sırf önemli insanlar silahla ölmüyor dedim. Silahın boş olup olmadığını kontrol etmeden silah temizlerken ölmeyi de doğal seçilimle açıklarım, öyle aptal bir genin gelecek kuşaklara geçmemesi isabet olmuş.

Genel olarak şunu anlamıyorsun; SİLAHLA ADAM ÖLDÜRENLER YASAL OLMAYAN YOLLARLA SİLAHLANANLAR, SEN SİLAHI YASAKLASAN DAHİ BU İNSANLAR RAHATÇA SİLAHLANACAKLAR.

Silahın illegal olması sadece illegal insanları silahlandırır. Her sokağın başına bir polisin dikildiği bir düzende de yaşamak istemezsin şuan sanırım? O zaman ŞUAN (bak iyi oku ŞUAN, senin dediklerin yapıldıktan sonra konuyu tekrar tartışırız) tek çözüm iyi insanların da kendini magandalardan koruyabilmesi.
0
once
(05.04.16)
@loveinaflipbook
Yav dostum tabi ki kolluk isini yaparsa bunlara gerek kalmaz da yapmiyor iste. 10 yilda yuzlerce olay sayilir bu sekilde. Yapmiyor abi işte. Kolluk isini duzgun yapmiyor. Evinin basilmasi icin de mafya cart curt olmana gerek yok. Sokakta durduk yere olmen icin illa kavga etmene de gerej yok. Evine giren hirsiz gece kizina tecavuz etmeye de kalkisabilir mesela. Bu ulke boyle ve bunlar allah kahretsin ki bu ulkenin gercekleri. Bak dogrulari demiyorum, gercekleri. Adanadaki cift mafya, burokrat ya da baska bi sey degildi. Ama evlerinin onunde can verdiler. Kolluk isini yapsin demek bu ulkede somut bir cozum degil malesef.

Ama dedigim gibi eve silah almak aslinda buyuk bir yanilgi. Bizim evde silah var mesela ama onu kullanacak got var mi bende? Yok. Got de degil aslinda. Baska bi sey. Ben basit bir kavgada bile yumruk atarken 30 kere dusunuyorum yere duserken kafasoni mermere vurur mu acaba olur kalir mi diye. Bu tipte adamlar icin silahlanma cozum degil. Ama türkiyede mafya degilsen evine silahla gelmezler diye bi olay yok.
0
sansli pipi
(05.04.16)
güzel kardeşler. "bireysel" silahlanmaktan bahsediyoruz. silah kaçakçılarına atlıyorsunuz. o silah kaçakçılarının sizin bizim gibi kıçı kırık cüzdanlarından çıkaracağı 1000TL'ye tenezzülü var mı sanıyorsunuz? onlar daha büyük oynuyorlar siz de çok iyi biliyorsunuz. örnekleri ölçekli verelim bari.

birey olarak bir insan silah bulundurmak istiyorsa, güvenliğinden şüphelidir. genelde böyle talepler daha çok dikkate alınıyor. ama buradı ortadoğu ülkesi değil maalesef, öyle görmeniz de üzücü. bireysel güvenliğin tehlikede olduğu durumlarda polis/jandarma devreye girer, çünkü yegane var oluş sebebi bu zaten. bu birimler görevlerini yerine getiremiyorsa (özel eğitimli, silahla taarruz ve savunma eğitimleri tam olan birimler), sen kıçı kırık bir silah almışsın, komodin çekmecende saklıyorsan, gecenin bir yarısı eve hırsız girip sesiyle seni uyandırdığında o silahı ordan çıkarmak en son aklına gelecek şey olur. ya da diyelim yanında taşıyorsun. karşında bir tehdit görmeden her çıt sesi duyduğunda silahına davranırsan günde 2 çocuk öldürürsün boş yere. ya da karşındaki adamın elinde silahı gördüğünde belinden çekmeye kalkarsan da zaten alnın ortasına yediğin kurşunla, o elin belinde kalır, ölür gidersin.

bireysel silahlanma çözüm değildir, hiçbir şeyi düzeltmeyeceği gibi, daha da boka götürür, ölümler ve sorunlar daha da artar.

sizin o silah almak için bahanelerinizin çözümleri aslında çok başka ve daha basit şeyler. onlar olsa, siz de korkmayacaksınız bu kadar. sezalar caydırıcı olsa, bu kadar kolay kimse kimseyi öldürmez. polis işini yapsa, öldürme çabalarının çoğu da zaten gerçekleşemez. adam gibi güvenlik ve adalet sistemimiz olacağına, herkese silah dağıtsalar, o zaman sen gör cümbüşü. evlerinde çocuğu olanlar ayrı, hayvanı olanlar ayrı, yanlışlıkla ateş alanlar ayrı derken yaşanan vakalarda patlama olur. gereksiz yere, hazır silahım var diyerek kullanılanları hiç saymıyorum bile...
0
loveinaflipbook
(05.04.16)
Valla çok fenasın :) Ben silah kaçakçısı seni öldürecek veya o paranın peşindedir demiyorum, ülkeye kaçak giren ruhsatsız silahı satın alabilecek HERHANGİ BİR VATANDAŞ bak HERHANGİ BİR VATANDAŞ seni öldürür diyorum. Ruhsatsız silahı sen de rahatlıkla alırsın ben de. Anlatabildim mi? Benim silahımı iade ettiğim senin hayal dünyanda o kaçakçının soktuğu silahı temin eden herhangi bir insana karşı savunmasız kalıyorum.

Savunmama bu kadar takmış olmamanın sebebi de yaşadığım ülkenin şartları. Cebine bin lira sokabildiği için beni öldürecek adamdan bir şekilde kendimi savunmam gerek, ruhsatsız silahla kapıya dayanan adam zaten hapisten de korkmaz çünkü kaybedecek şeyi yok. Ben kendimi ondan korumalıyım çünkü kaybedecek çok şeyim var anladın mı?

Polis işini yapsa da olay çözülmez, ülke genelinde her apartmanın önüne bir polis diksek bile, insanlar birbirini yan baktı diye öldürecek kadar eğitimsizse polis de bir şey yapamaz.

Öyle bir konuşuyorsun ki sanki biz "ben anlamam aga belimde silahla gezicem istediğimi vuracam" diyormuşuz gibi algı yaratıyorsun, benim tek derdim bu eğitimsiz ve güvensiz toplumda, TOPLUM EĞİTİMLİ VE GÜVENLİ OLANA KADAR kendimi bir nebze koruyabilmek.
0
once
(05.04.16)
@genc irisi argumanlar belli
olasiliklara karsi olasiliklari carpistirip karar verin

-silah aldin, hirsiz girdi, panikle veya elinde silah oldugunu sanip adami vurdun. oldu. hapis yatacan. sevdiklerin seni hapiste ziyaret edecek. ya da hirsiz sandin karini vurdun oldurdun. cocugun buldu kendini oldurdu. komsuyla kavga ettin, silahi kapip ciktin, havada ne diyon lan diye sallarken pencereden size seyreden komsunun cocugunu vurdun oldurdun.

-almadin, hirsiz girdi, uyandin karsilastiniz, seni oldurdu. vs.
0
jimicik
(05.04.16)
tr'den kacma sebeplerine +1 ekler. bizim millet olarak sabir problemimiz var. isvicre de karsilastirilacak son ulke.
0
bir varmis bir yokmus
(05.04.16)
ülke teksasa döner.
0
her gece aç
(05.04.16)
Tehlikelerden korunmanın çözümü bireysel silahlanma değil. Devlet vatnadaşlarını korumak zorunda ve bireysel silahlanma mümkün olduğunca zorlaştırılmalı. Ben açıkçası kendi canım ve ailemden birinin canı ciddi manada tehlikeli değilse silahım olsa bile kullanmazdım.

Bugün bulundurma ruhsatı almak ve silah sahibi olmak çok kolay. Sicilin temizse ve cebinde 3-4 binliran varsa yelri malı bir silah alıp çekmecene koyabilirsin. En son Adana'da kullanılan silah da belki bulundurma ruhsatlıydı, katil evinden aldı getirdi. Belli meslek mensupları hariç bireylerin silah bulundurması kesinlikle yasaklanmalı.
0
kint
(05.04.16)
loveinaflipbook ve silahın yasaklanması gerektiğini söyleyen arkadaşlar sonuna kadar haklısınız. ama ülkede etkili bir denetim var mı yok. can güvenliğini temin eden tam anlamıyla güvenilir bir güvenlik birimi var mı yok. daha da kötüsü telefon ettiğimde polisin geleceğinin bile garantisi yok. örnek için önceki açtığım duyuruya bakabilirsiniz. ben şuan ofisten çıksam 1 saat içinde belime gerçek bir tabancayı nerden nasıl alacağımı biliyorum ve sıradan bi muhasebeciyim. durum böyleyken, kanundan korkmayan tipler bu kadar rahat hareket ediyorken bu iş devletindir polisindir demek hayalperestliktir.
0
🌸genc irisi
(05.04.16)
Teslim olacak ve teslim edecek, etmeyi göze alan ya da alabilecek bir bireyseniz bu hakka ihtiyaciniz yok.
Ancak benim haneme, isyerime baskalarinin hak ve ozgurluklerini kisitlamadigim halde sadece onlardan degilim diye tecavuz edilmesini, size zarar verilmesini, hurriyetinizden yoksun birakilmayi dogru bulmuyorsaniz bireysel silahlanma hakkini kullanmalisiniz.

Herseyden de ote bu vatan topraklari sizin icin kiymetliyse bu hakki kullanmalisiniz.

Teror orgutlerinin sehirlerdeki yapilanmalari ortada!

Silahin haftalik bakimi, iviri ziviri muhabbetleri bos...

Yivli silah(tabanca, tufek) sahipligi yivsiz tufek(av tufegi ve plak atışları tufekleri) sahipligine oranla ruhsat harclari sebebi ile daha yuksek maliyetli ancak herkes tabanca ya da yivli tufek sahibi olacak diye birsey yok.

Yivsiz bir tufek alin hatta trap ya da skeet'e uygun bir tufek alin aticilik sporuna baslayin. Poligonda ucan plaklari vurmaya calisin, sosyallesin, kendinize birseyler katin, kendinizi gelistirin.
Silahin kötülük araci olmadigini gosterin, duyurun.
0
skplgl
(05.08.16)
Silah alma işini kolaylaştıracaklardı, bir gelişme oldu mu, bilen var mı?


.
0
kartallar yuksek ucar
(05.08.16)
(12)

şeker bağımlılığı, diyet, meyve şekeri, glikoz, sakkaroz, şeker kamışı vb.

yue
biraz saçma bir başlık oldu ama arayanlar bulsun diye yaptım :)dün akşam eşimle "That Sugar Film" belgeselini izledik. linki şu: http://www.imdb.com/title/tt3892434/resmen ruhani aydınlanma yaşadık lan :D keşke daha önce izleseydik dedik. duyuruda o kadar beslenme-şeker konulu başlıkları takip ederi
biraz saçma bir başlık oldu ama arayanlar bulsun diye yaptım :)

dün akşam eşimle "That Sugar Film" belgeselini izledik. linki şu: www.imdb.com

resmen ruhani aydınlanma yaşadık lan :D keşke daha önce izleseydik dedik. duyuruda o kadar beslenme-şeker konulu başlıkları takip ederim bir kişi de çıkıp bunu izle dememişti!!!

sizde izleeyiiin mutlakaa!! gerçekten insanın şekere dair 3. gözünü falan açan cinsten bir belgesel. öyle ki yer yer mideniz kalkacak.

ve ben bir türlü şeker türlerini birbirinden ayıramazdım şu meyveyi, kuru üzümü yesem mi, bir top light dondurma bir şey olur mu acaba diye kıvranıp dururdum ya da bifteğe barbekü sosu, mayonez falan dökerken durup düşünmezdim şeker için. şekeri hayatımdan çıkardığımı sanarken nasıl yanıldığımı anladım, nasıl bağımlı olduğumu da.

özet olarak şiddetle izlemenizi tavsiye ediyorum özellikle de çocuk sahibi olanların/olacakların.

bu tarz belgesel önerilerinizi de bekliyorum, teşekkürler.
0
yue
(17.03.16)
Meyve şekeri için "Doğal şeker o zarar gelmez" diyen dalyaraklar var, halbuki glukozdan daha zararlı. Glukoz hiç değilse metabolize oluyor ama fruktozda o da yok. Sonra vay biz neden şişmanız.

Edit: Hanımım olaya "O olay sanki öyle değil gibi" şeklinde müdahil olduğu için biraz daha net bir bilgi vermek durumunda kaldım. Şöyle ki; Fruktoz doğada 2 şekilde bulunur: Monosakkarit formda (saf fruktoz) ve Disakkarit formda (Sakkaroz.) Monosakkarit formda bulunan fruktoz kesinlikle herhangi bir sindirime uğramaz. Yani tüketildiğinde ince bağırsağa gelir, oradan kana karışır sonra da karaciğere gelir. Zira karaciğerden başka fruktozu karşılayabilecek herhangi bir sistem yoktur vücutta. Fruktoz bu yolla karaciğere gelir ve trigliseride dönüşerek depolanır.

Fruktozun vücut tarafından sindirilmesi, ancak Disakkarit formda alındıysa olunur. Yani 1 molekül fruktoz 1 molekül glukoz şeklindeyse. Bu şekilde alınan fruktoz sükraz enzimi sayesinde parçalanır ve fruktoz ve glukoz olarak ikiye ayrılıp karaciğere gelir. Fruktoz karaciğerde fruktokinaz enzimiyle karşılaşır ve bu enzim sayesinde triozfosfata, onun da bir kısmı karbondioksite ve laktata dönüşerek metabolize olur. Daha sonra laktat glukoneogenez ile glukoza dönüşüp glikojen olarak depolanır ve gerekli görüldüğünde enerji olarak kullanılır. Kalan karbon yapılar da yine yağa dönüşür. Fruktozun metabolizması kısaca bu şekildedir.

Bir de sakkaroz konusu var. Sakkaroz doğada zararlı bir şeker değildir; sadece sanayi tipi sakkaroz zararlıdır. Sakkaroz doğada 1 molekül glukoz 1 molekül fruktoz formunda bir disakkarittir. Yani şekerin tek zararsız formudur. Bu da bir tek yeşil bitkilerde bulunur. Bu bitkiler bu şekilde tüketildiğinde vücuda herhangi bir zarar vermez fakat sanayi tipi işleme maruz kalıp kimyasal olarak glukoz fruktoz değerleriyle oynanıp sofra şekeri ya da sanayi tipi tatlandırıcılara dönüştürülürse zararlıdır. Buna da böyle bir açıklık getirmiş olayım. Şeker konusu kısaca böyle.
0
angelus
(17.03.16)
teşekkürler. bu aralar yine şeker yemeye başlamıştım ihtiyacım vardı bu tip bir şeye. umarım bende de etkili olur bu belgesel:)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(17.03.16)
Tesekkürler öneri icin
@angelus dün de yazmistim, meyve bir tane olacak sekilde kahvaltida tüketilebilir bence. Tabi gün icinde spor yapmak hareket etmek lazim.
@yazar yazmaz insan bir yerden sonra gevsiyor dimi :) sonra bir sey izleyince tekrar gaza geliyor. Ben arada acip eski programlari izliyorum bu konulardaki.
0
kucukharfler
(17.03.16)
aynen öyle ya ne kadar sıksam da arada bir iki tane bisküvi hoşbeş falan atıyorum ağzıma bizimkiler yerken. ertesi gün yine canı çekiyor insanın falan. allah cezasını versin bu şekerin.

bir de tatlıbak diye dandik pastaneler zinciri var. herifler kilosu 10 liradan trileçe satıyor ve muhteşem tadı var. başka yerlerde dilimi 10 lira. şimdi ben nasıl yemeden duracağım bu kadar ucuz ve güzel bir şeyi? :(
0
yazar yazmaz yazan yazar
(17.03.16)
Valla fruktoz da metabolize oluyor dileyen glikoliz basamaklarina bakabilir
Kabaca soyle hatta glukoz -> fruktoz -> piruvat

Olay glukozdan fruktoza gecerken atp harcaniyor, fruktozdan direkt metabolize edilirse orada 1 atp harcanmamis oluyor.

Belgeseli izlemedim, izlemek icin listeye aldim. Amabelgesellere de gozu kapali guvenmemek, biraz mantik cercevesinde sorgulamak gerektigini dusunuyorum. Sonucta adamlar diledikleri bilgiyi belgesele koyup dilediklerini yok sayiyorlar ve bunu kurgu degil gercek olarak yansitiyorlar. Sadece seker degil tum belgeseller icin gecerli dedigim. Hatta zeitgeist'le ilgili super elestirel bi yorum okumustum sanirim ekside, ilk parca gayet inanabilecegin seyler orda guven sagladiktan sonra dayiyorlar komplo teorisini diye

Velhasil, metabolizma nedir, ne girer ne cikar diye yazmaya geldim

Zamaninda super size me'yi izledikten sonra aylarca fast food yememistim. Bi de cowspiracy'yi oneriyolar

O degil de netflix'te chef's table diye cok cici belgesel serisi var. onu izle :)
0
la noix
(17.03.16)
That sugar film'i izliyip bi süre şeker tüketmedim. Sonra filmin etkisi yavaş yavaş geçti, tekrar başladım maalesef.

Şekerle alakası olmasa da gıda sektörünün içler acısı durumunu gösteren food inc. 'i de tavsiye ederim.
0
monty python
(17.03.16)
günde bir meyve ve nadir olmak kaydıyla tatlı yiyorum. insan kendini daha iyi hissediyor.
0
isim olmaz
(17.03.16)
@angelus
aynen katılıyorum. meyve, şeker konusunda insanı büyük bir ikilemde bırakıyor ve şirketlerde tam bu zaaftan yararlanıyor. mesela sıfır şeker içeren meyve suları en büyük örneği :/ şeker oranı yüksek meyveleri karıştırıp paketliyorlar ve insanlar bunu sağlıklı bir şey gibi tüketip duruyor. sağlıklı bir insanın arada bir meyve suyu içmesinde ne var önemli olan günlük kalori sınırını ayarlamak vb. diye eleştiriyorlar ama aslında şeker bağımlılığında insanın o ince çizgiyi aşmasında büyük bir rolü olduğunu gözardı ediyorlar. bu şey gibi, sigara bağımlısı değilim arada bir yemeklerden sonra içerim diyen insan gibi.

spoiler gibi olacak ama en çok da şu kalori sayma olayını patlatmasına şok oldum. adamın şekersiz beslenmesiyle, şekerli beslenme arasında kalori farkı olmamasına rağmen yaşadığı değişimler inanılmaz. üstelik abur cubur kola asitli içecek falan da tüketmedi. çocukların hergün yediği cinsten meyveli süt-yoğurt, mısır gevreği vb markette şeker içeren şeylerin en sağlıksını seçti. şu an kilo problemim yok ama geçmişte diyetisyene gidip 10 kilo kadar vermiştim. çok az kaloriyle günü geçirmeye çalışmak, ara öğünlerde meyve hakkı :"( sınırsız yeşilliğe rağmen beynimin daha fazlası için çıldırması, tokluk hissetmemem. şimdi dönüp bakıyorumda diyetisyeni gidip boğasım geliyor. bir de ödül haftası verirdi o günlerde bir porsiyon seçtiğim tatlıyı yeme hakkım olurdu :D şaka gibi.
0
🌸yue
(17.03.16)
Ben böyle anlatıyorum ama meyve tüketimine komple karşı değilim. Hatta az önce armut yedim fakat dün de söylemiştim başka bir duyuruda: Günümüzde tükettiğimiz meyveler genetiğiyle defalarca oynanarak bugünkü şeklini almış meyveler. Genetiğiyle bu kadar oynanan ürünlere çok güvenemem. Misal muzun ilk hali, pişirilmeden yenemeyecek kadar odunsu bir durumdaydı. Çaprazlana çaprazlana (Mendel stayla) bugünkü halini aldı. Tabii bu ayrı bir konu. Onun dışında, marketlerde satılan meyve suları zaten meyve suyu değil. Onu meyve suyu diye alıp tüketmek çok yanlış. İçindeki koruyucular katkı maddeleri vs onu kimyasal bir ürün haline getiriyor. Onun dışında %100 meyveden üretilmiş denilenlerin bile yarısı su. Suya para verilmiş olunuyor.

Ben bununla birlikte normal sıkılmış meyve suyu tüketimini de doğru bulmuyorum. Birincisi; bir bardak portakal suyu için 4/5 tane portakal sıkılıyor. Yani normalin 3/4 katı şeker alıyorsun. Bir tane portakal yediğinde içindeki liflerin mide reseptörlerini uyarmasıyla bir doygunluk hissi yaşayacakken, suyunu içtiğinde bundan da mahrum kalıp kan şekeri dengesini bozuyorsun. Bu da haliyle yine kilo demek.

Kalori sayma işi suistimale en açık konu. Kilo verme işi daha çok hormonlarla ilgili bir konudur. Yani glukagon leptin lipaz growth hormon testosteron östrojen insülin vs. Bunların varlığı ya da yokluğu, kilo almanı ya da vermeni belirler. Yani sen 2 bin kalorilik bir diyet uygulayıp bunların çoğunu basit şekerden alırsan, yağ yakmayı başlatan hormonları baskılar kilo veremezsin. Bir başkası proteinle yağla belli ölçülerde kompleks karbonhidratlarla beslendiğinde, o kişi 2500 kalori alarak bile yağ yakabilir. Yani kalori sayma işini ben çok tırt buluyorum. Eğer sağlıklı besleniyorsan kalori saymak faydalı; sağlıksız besleniyorsan eğer düşük kaloriyle beslensen bile kilo veremezsin. O nedenle çok kişi vardır ben az kalori alıyorum ama kilo veremiyorum diyen. E az kalori alıyorsun ama aldıklarını poğaçadan börekten koladan alıyorsun. Normal yani bu durumda kilo verememek.
0
angelus
(17.03.16)
ben bir ara bıraktım şekeri. atıştırmak adına nispeten az şekerli meyveler, kavrulmamış, çiğ yemişlerden tükettim, bir de arada ödül niyetine %70 ya da %85 kakaolu lindt alır günde iki kare yerdim. güzel de gidiyordum, düzen oturur gibiydi. sonra ne olduysa yine dağıldım. bir an önce bırakmam lazım ancak gerçekten bağımlıyım ha. benim için şeker, kokainle eş değer bir konumda sanırım. aynı hazzı alıyorumdur diye düşünüyorum. bu yüzden bırakamıyorum. ciddi anlamda bağımlılık yapıyor bu şeker. biz göremeyiz belki ama bir şekilde düzenin zamanla değişeceğini düşünürsek şekerin yasaklanacağı dönemleri de yaşayacaktır insanoğlu. kullanım alanının genişliğini düşünürsek şeker bence en az diğer uyuşturucular ve uyarıcılar kadar tehlikeli. şu belgeseli de izleyeyim de bari tekrar motive olayım.
0
soso
(17.03.16)
belgeseli izleyeceğim. benim canım hiçbir şekilde tatlı matlı çekmez. çünkü hiç yemem. canım yemek istemiyor. özellikle şerbetli tatlı kokusunu dahi alsam midem bulanıyor. o waffle'cıların önünden bile geçemiyorum, burnum düşüyor resmen. meyve de hiç yiyemem, bir kez karpuz yiyeyim dedim şekerli su gibi. babam, çocukluğumdan beri önüme meyve koymaya çalışır. sevdiğim tek şey cheesecake ve tahin-pekmez. onları da senede bir yerim, anca.
0
nice tnetennba
(17.03.16)
Bende gecen sene diyabet oldum. Sekerden elimden geldigince kaciyorum ama bu seferde sekerim dusuyor. Yukseltmek icin seker yedigimde canim sikiliyor, vicdanim burkuluyor :(

Keske diyabet olmasaydim da oyle biraksaydim nalet olasica sekeri.
0
foster
(17.03.16)
(3)

istanbul'da alkol almadan insan gibi balık yenecek yer tavsiyesi?

isim olmaz
malum konu balıkçılar olunca istanbul'da makul fiyatta bir balık lokantası bulmak çok zor. ayrıca alkol de kullanmayınca iyice afra tafra oluyor ki nefret ediyorum. sırf bu yüzden kaç zamandır yiyemiyorum dışarıda.avrupa yakasında, alkol almadan 2 kişi balık yiyip kalkacağımız, balığı ve deniz ürünl
malum konu balıkçılar olunca istanbul'da makul fiyatta bir balık lokantası bulmak çok zor. ayrıca alkol de kullanmayınca iyice afra tafra oluyor ki nefret ediyorum. sırf bu yüzden kaç zamandır yiyemiyorum dışarıda.

avrupa yakasında, alkol almadan 2 kişi balık yiyip kalkacağımız, balığı ve deniz ürünleri taze olan bir mekan var mıdır?
0
isim olmaz
(14.03.16)
Sandal balik var yenikoyde.
Fiyatlarinin son halini hatirlamiyorum ama baya lezzetli yemekleri var ve alkolsuz.
0
kuehles blondes
(14.03.16)
Yenikoy Sandal Balik benim de favorim. IBB Arnavutkoy Sosyal Tesisleri fena degil.
Yine Arnavutkoy'de Adem Baba var.
0
elftk
(14.03.16)
teşekkür ederim arkadaşlar
0
🌸isim olmaz
(15.03.16)
(7)

Boks

isim olmaz
Bir kadın, erkeklere boks dersi veren bir salonda rahat olabilir mi sizce?Lokasyon İstanbul-Beylikdüzü ve 1 adet salon bulabildim maalesef. Yakın olmak kaydıyla kurs tavsiyesine de açığım tabii ki...
Bir kadın, erkeklere boks dersi veren bir salonda rahat olabilir mi sizce?

Lokasyon İstanbul-Beylikdüzü ve 1 adet salon bulabildim maalesef. Yakın olmak kaydıyla kurs tavsiyesine de açığım tabii ki...
0
isim olmaz
(05.03.16)
oo ağız burun dağıtırlar birbirlerinin artistlik yapacam diye. başka kadın var mı salonda ona bi bak önce.
0
cekilmis gayfe
(05.03.16)
başka kadın yokmuş ve maalesef başka kurs da yok yakınımda. boks olması şart çünkü benim çok uzun zamandır hayalini kurduğum bir şey bu.
0
🌸isim olmaz
(05.03.16)
denemeden bilemezsin o zaman
0
cekilmis gayfe
(05.03.16)
benim gittiğim salonda da nadiren kadın oluyordu. hocalar onları birebir çalıştırıyordu. arka mahalle-merdiven altı apaçi bir yer değilse kimse artistlik yapmak için ağız burun da dağıtmaz. gidip görüşmekte fayda var. ama sorun yaşayacağını sanmıyorum.
0
dinsiz adam
(05.03.16)
kursa bir kez gittim aslında görüşmeye. apaçi tipler yoktu da yine de bir ümit başka kurs tavsiyesi olur, ben bilmiyorumdur diye danışmak istedim. teşekkür ederim dinsiz adam.
0
🌸isim olmaz
(05.03.16)
ben kadıköy boks'a gidiyorum lokasyonunuza yakın değil elbet ancak oraya çalışmaya gelen sadece benim bildiğim 4 kadın var ki bilmediğim de en az bir o kadar var. burayı size gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.
0
baskasininbardagindansuicenadam
(05.03.16)
Çok teşekkür ederim tavsiye için @baskasininbardagindansuicenadam
0
🌸isim olmaz
(06.03.16)
(14)

gece acıkınca

japan
neler yiyorsunuz? gözümü kararttım çok pis yicem.
neler yiyorsunuz? gözümü kararttım çok pis yicem.
0
japan
(03.03.16)
Ceviz
0
turuncu tonlarda
(03.03.16)
salçalı ekmek <3 yanında bi de varsa süt.
0
komsu komsunun nickine muhtactir
(03.03.16)
Yoğurt salatalık ye.
0
yirmisantim
(03.03.16)
muz/meyve
0
pikrua
(03.03.16)
tost ekmeğini alıyorsun üzerine tereyağı sürüyorsun sonra krem peynir sonra bir dilim salam bir dilim peynir koyuyorsun. bundan iki tane yapıyorsun ve gömüyorsun yanında çayla. senden kralı yok.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.03.16)
siyah zeytin (yaseminli yeşil çay eşliğinde) ya da çörek otlu yoğurt.
0
halitkin
(03.03.16)
yaseminli yeşil çay eşliğinde siyah zeytin +1
yasemin ve yeşil çayı karadeniz'den gidip kendin topluyorsun. zeytini de ege'den gidip birkaç dal sallıyorsun. yoksa tadı kaçar.
0
diffarensiyel
(03.03.16)
ceviz tahin pekmez
0
shotgunwoman
(03.03.16)
muz
0
mrthany
(03.03.16)
2 paket cips 3 çikolata yedim böle yerim
0
basond
(03.03.16)
az önce yarım ekmek arası beyaz peynir yedim.
0
sta
(03.03.16)
peynir ekmek
salam + peynir
patates salatası (patates, marul, limon ve zeytinyağından oluşuyor, başka bişey yok)
0
hayirsiz
(03.03.16)
dün sabah 4de içli köfte yaptım.
0
rygard
(03.03.16)
bitki çayı, ayran, süt vs...
0
isim olmaz
(03.03.16)
(12)

askin omru, evlilik, vb.

saçdemeti
son zamanlarda kafami kurcaliyor, toplumsal olarak insan hayat arkadasini / evlenicegi insani / esini bulunca hayatinin geri kalanini onunla gecirmesi bekleniyor, bir sekilde boyle sartlanmisiz. pratikte her zaman boyle olmuyor tabii, ama toplumsal norm bu sekilde. ama etrafimdan duyduklarim, intern
son zamanlarda kafami kurcaliyor, toplumsal olarak insan hayat arkadasini / evlenicegi insani / esini bulunca hayatinin geri kalanini onunla gecirmesi bekleniyor, bir sekilde boyle sartlanmisiz. pratikte her zaman boyle olmuyor tabii, ama toplumsal norm bu sekilde. ama etrafimdan duyduklarim, internette eksisozlukte falan okuduklarim hep evliliklerde askin birkac seneden sonra bittigi, olayin ev arkadasligina veya ebeveynlige donustugu, arada bunun otesinde bir cekimin kalmadigi yonunde. bu tablo da bir kisiyi yillarca eksilmeyen ve eskimeyen duygularla ve tutukuyla sevebilmekten daha gercekci zaten.

simdi hal boyleyken birine hayat boyu ictenlikle, tamamen bagli kalabilmek imkansiz mi? yani pratikte sadik kalinsa bile bu sadakat zorunluluktan veya etik degerlerden kaynaklanmis olmuyor mu? ornegin insan icten ice baska biriyle veya yalniz o kisiyle birlikteyken oldugundan daha mutlu olabilecegini dusunuyor ama baglilik ugruna bundan gonullu olarak vazgeciyor ve icinde oldugu durumu kabullenmis mi oluyor? ya da gercekten bir kisiyi yillarca, hatta belki omur boyu hep cok sevmek, baska ihtimalleri hic dusunmeyecek, sorgulamayacak kadar bagli kalmak mumkun mu?

ben iyice karamsar bakmaya basladim, sanki bosanma evliliklerin mutlak sonu, bosanma olmasa da tum evliliklerdeki sevgi/ask iliskisi aslinda bir noktada sonra bitiyor ama evlilik "kurumsal" olarak devam ediyor gibi geliyor. bu noktadan sonra da bazilari durumu kabullenip asgari mutluluk duzeyinde yasiyor, veya cocuklari varsa kendilerini ona adiyor (cogunluk boyle sanirim), veya disarda baska arayislara giriyor.

siz ne dusunuyorsunuz, veya deneyimleriniz ne yonde? cevaplarda cinsiyet yas ve medeni durum belirtirseniz sevinirim.
0
saçdemeti
(25.02.16)
imkansız değil. bu size ve karşınızdaki kişiye bağlıdır. ben gayet memnunum. etrafı değil, eşinizi önemsediğiniz zaman her şey çok güzel ilerliyor. haa tabii medeni olmak şart. birbirinin arkadaşlarına, telefonuna karışan tipler her şeyi çabuk tüketirler. saygı ve anlayış şart. biz hala kapıdan birimiz girince mutlu olup sarılan insanlarız.

imza: kadın/28/3 ay sonra 3 yıllık evli olacak biri/çocuk yok
0
isim olmaz
(25.02.16)
33e bekar
Boşanmaların nedeni ne sevgi eksikliği, ne aşkın bitmesi, ne cinsel teşhir, ne aldatma oranı yükselmesi, ne de başka birşey. Kanımca tek neden yalancılık, nitelikli dolandırıcılık, oscar hak eden oyunculuk. Kimse tanıdığı insan ile evlenmiyor, daha doğrusu evlendiği insanı tanımıyor. Karşı taraf kendini tanıtmıyor desem daha doğru. Hobiler, sevilen yazarlar, yaşam felsefesi falan hep hikaye çıkıyor. Post modern kızlar yıldız tilbeye bağlıyor, galaksinin koruyucusu erkekler ibrahim tatlıses olup çıkıyor. Dürüstlük eksik evlilik öncesinde, popüler kültürün parlak kimlikleri ile evleniyorsun, eve gidiyorsun fantazi müziğin duayeni çıkıyor. Vegan diye saygı duyuyorsun, evlenince vedat milör e dönüşüyor. Sorun sosyal medya değil, getirdiği içi boş popülizme uyma yarışında kaybolan gençler, konuşmak yerine internetten sohbet etmeyi karizmatik bulan gençler, olmadığı gibi davranıp, kendini bile kandıran gençler. Siz aslında siz değilsiniz. Bunu da ilk fark eden kişi şanssız partneriniz olacak.
0
hasmetizm 2046
(25.02.16)
İyinin daha iyisini her zaman bulursun.

Hepimiz daha başarılı komşu çocuklarıyla karşılaştırıldık. Düşün ki insan kendi evladını bile başkalarıyla kıyaslayabiliyor. O yüzden, belli bir yaştan sonra tanıştığın insan neden seni başkalarıyla kıyaslamasın.

Daha mutlu olabileceği insanlara rastlayınca, hayatındaki insana katlanmak işkenceye dönüşebilir. Her evlilik kesinlikle biter, kimisi kağıt üstünde kimisi gönülde.
0
mandalina kokusu
(25.02.16)
Herhangi birşeyi uzun vadede sürdürebilmek için o şeyin öncelikle içten gelmesi gerekir. Toplumun beklentilerini hiçe sayamayız belki ama en azından karar verme noktasında önemli de görmemeli. Toplum bize birçok şeyi yapmamızı söylüyor fakat o şeyler olumsuzlukla sonuçlandığında yanımızda olmuyor. Böylesine önemli konularda insan, tamamen kendi kendine doğrusunu bulmalı ve onu yapmalı. Ölene kadar bağlılık imkansız değil fakat bugünün dünyasında ortalama insan için oldukça zor. Çünkü bağlılığı yaratan değerler artık pek önemsenmiyor. Herşey fazla yüzeysel ve maddi. Hal böyle olunca çatışmalar, ayrılıklar, boşanmalar kaçınılmaz oluyor. Olumsuz örnekler sürekli her yerde anlatılıyor. İnsanların güvenleri zedeleniyor. Aldatma hikayeleri diye birşey var ama aldatmama hikayesi diye birşey yok. Sonuç olarak düşünce, davranış, duygu, zevk vb. yönlerden birbirine denk iki insan, birbirini gerçekten tanır, olumlu olumsuz yönlerini bilir, sevmekle birlikte saygı duyar, şüphesiz güvenir ve bağlanırlarsa ölene kadar mutlu bir şekilde var olabilirler.
0
harvey
(25.02.16)
isim olmaz +1

"insan icten ice baska biriyle veya yalniz o kisiyle birlikteyken oldugundan daha mutlu olabilecegini dusunuyor ama baglilik ugruna bundan gonullu olarak vazgeciyor ve icinde oldugu durumu kabullenmis mi oluyor? "

hic böyle olmadi bende. hala esimi cok seviyorum. 10 seneyi gecti. biz birbirimizin ayni zamanda cok iyi arkadasiyiz. bir de saygi ve güven cok önemli. biz sakayla bile olsa birbirimize kücük düsürücü davranmayiz. bazi ciftler görüyorum espriyle salak falan diyorlar birbirlerine. cok yakiniz birbirimizin cigerini biliriz ama bu konuda bir mesafe var aramizda, civiklasmiyoruz. asla telefonunu karistirmam, o da benimkini karistirmaz. onun adina gelen postalari acmam birakirim. bunlarin hepsi karsidaki insana saygidir. bir de baska insanlari karistirmadik hic. ben anneme bile aramizda gecenleri pek anlatmam, cünkü ona karsi beni olumsuz etkileyebilir. ailelerimizi iliskimizin icine belli bir yere kadar dahil ettik. birbirimizin ailesine karsi saygi cercevesinde sevgi ve güleryüzle yaklasiyoruz. ama fazla dahil olmalarina izin vermiyoruz.

"birine hayat boyu ictenlikle, tamamen bagli kalabilmek imkansiz mi?"

gelecekte ne olur tabi bilinmez ama su anda ömrümün sonuna kadar onun yanimda kalmasini istiyorum.

bence böyle bir insani bulmak icin en önemlisi iliskiye baslarken tamamen kendin olmak rol yapmamak. bir de taktik yapmamak. dur söyle yapayim da söyle düsünsün vs. eger karsidaki insan da ayni böyle davranirsa, birbirinizi bu halinizle severseniz artik birlikteyken ömür boyu kendinizi degistirmeniz gerekmez, rahat ve mutlu olursunuz.
tabii evlilik sirasinda yine de bazi sevilmeyen davranislar sonradan ortaya cikiyor. (mesela daginiklik gibi) onda da eger gercekten önemsiyorsa insan karsi tarafin sikayetlerini ciddiye aliyor ve daha dikkatli olmaya calisiyor. veya diger taraf alisiyor :) böyle böyle oturuyor evlilik.

kadin, 31, 4 yillik evli
0
kucukharfler
(25.02.16)
kadın-25-1.5 yıllık evli

7 yıldır beraberiz tanıştıktan 4-5 ay sonra beraber yaşamaya başladık evlenince sıkılırsınız dediler ama bizde heyecan hiç bitmedi çünkü arkadaş gibiyiz beraberken çok gülüyoruz çok eğleniyoruz. birbirimize olmaması gerektiği kadar açığız..
burada beni taşa tutmuşlardı ama eşim bana sevgiliyken ben başka kadınları çok merak ediyorum bile demişti.. bende bi şok olsam da sonra her erkek belki de merak ediyodur ama kimse bunu karşısındakine söylemeye erdeminde bulunmaz diye kendimi avutmuştum..
bi çok insan bu sözden sonra ayrılırdı ben ayrılmadım.
biraz özgür kaldık o süreçte ve iyiki diyorum iyiki bırakmışım da görmüşüz gerçekleri.
dışardan ikimizde çok sorunlu insanlarız ama idare ediyoruz çünkü ben mutluyum onunla.
evlendikten sonra da annesi dışında ciddi bir kavgamız oldu diyemem.

sadıklık konusunda da insanlar zaman zaman çok bunalıp karşısındakini aslında ne kadar sevdiğini farkedemiyor bence hayatında bi heyecan istiyor. en azından biz öyleyiz hemen hayatımızda yeni bişeyler yapıyoruz en basitinden 1 geceliğine bile olsa gidip bi yerde kısacık bi tatil yapıp başka odada sevişiyoruz.. her ilişki başka başka işte, bizimki de nereye kadar gider bilmiyorum.
0
mantarliborek
(25.02.16)
2011'den beri beraberiz, 2012'den beri beraber yaşıyoruz, 2013'te evlendik, geçen sene bebeğimiz oldu

benim açımdan aşk bitmedi hatta azalmadı bile. hala daha geceden sabaha özlüyorum. işten gelince seviniyorum
0
la noix
(25.02.16)
Sizin gibi düşünüyorum. Kendi ailem dahil olmak üzere çevremdeki arkadaşlarımın da aileleri boşandı. İnsan hangi ortamda bulunursa çoğunluğun öyle olduğunu düşünüyor herhalde.
0
jazzabel
(25.02.16)
sevgilin aynı zamanda en iyi arkadaşınsa, en çok yakınlık duyduğun kişiyse, yargılamadığın ve seni yargılamayan biriyse, olduğu gibi kabul ettiğin ve seni olduğun gibi kabul eden biriyse, seni sadece iyi tarafların için değil kötü taraflarına rağmen seviyorsa / onu sadece iyi tarafları için değil kötü taraflarına rağmen seviyorsan, ilişkideki ihtiyaçlar karşılanıyorsa, tartışma esnasında "ben", "biz"in önüne geçmiyorsa, onun özgürlüğüne de güvenebiliyorsan / senin özgürlüğüne de güvenebiliyorsa, güveniyorsan/kıskanmıyorsan/kısıtlamıyorsan/sayıyorsan: o zaman birliktelik adı her ne olursa olsun uzun soluklu oluyor.

k, 30, bekar (bekarın detayı: 7 senedir ilişkide, birlikte yaşıyor, nişanlı)
0
whimsical
(25.02.16)
@whimsical anam beni anlatmışsın ya, ne zaman yazdım dedim ahfhdnsnns.

+1500
0
piremses
(25.02.16)
27 E, Bekar

Birisini devlet nezdinde sözleşme imzalamış gibi sevmek zorunda kalınca, bence insan bir parça soğuyor olabilir. O yüzden beraber yaşamak doğru, evlenmek hata bana göre.
0
bartholomew87
(25.02.16)
Mantarlıbörek akıllı bir kadınmışsın.
Duyurunu okumadım kardeşim. Çıkarım yapmaya çalışmışsın, insan ilişkililerini belirli kalıplara oturtmak mümkün değil.
0
Frederick Co
(26.02.16)
(2)

Geçtiğimiz günlerde debeye giren entryi bulmaca

isim olmaz
Çocuk kızın muhtemelen lunaparkta üzerini kapatmaya çalışıyordu. Kızın beli falan açılıyordu. Komik bir videoydu. Hangi başlıktı?
Çocuk kızın muhtemelen lunaparkta üzerini kapatmaya çalışıyordu. Kızın beli falan açılıyordu. Komik bir videoydu. Hangi başlıktı?
0
isim olmaz
(31.01.16)
arma aski
(31.01.16)
Teşekkürler :)
0
🌸isim olmaz
(31.01.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.